3-4 Ekim Dünya Yürüyüş Günü
02 Ekim 2020

Günümüzde teknolojik gelişime paralel olarak, gerek çalışma hayatı, gerek ulaşım, gerekse serbest zaman aktiviteleri içerisinde hareketin yeri giderek azalmaya başlamıştır. Bu bir yandan yaşamımızı büyük ölçüde kolaylaştırırken, diğer yandan toplum sağlığını olumsuz yönde etkilemektedir. Bakanlığımız tarafından yapılan "Türkiye Beslenme ve Sağlık Araştırması " sonuçlarına göre toplumumuzun %71.9’unun hareketsiz yaşadığı belirlenmiştir. Bu durum hareketsiz yaşam tarzının ülkemiz için ciddi boyutlarda olduğunu ortaya koymaktadır.

Fiziksel aktivitenin, her yaşta sağlığa yararlı olduğu unutulmamalıdır. Fiziksel aktivite kas gücümüzü artırır, bağışıklık sistemimizi destekler, kolesterolü ve tansiyonu düşürür, kilo vermeye yardımcı olur, aynı zamanda kendimizi psikolojik açıdan daha iyi hissetmemizi sağlar. Düzenli fiziksel aktivite, çocuk ve gençlerin sağlıklı büyüme-gelişmesinde, istenmeyen kötü alışkanlıklardan kurtulmada, sosyalleşmede, yetişkinlerin çeşitli kronik hastalıklardan korunmasında, yaşlıların aktif bir yaşlılık dönemi geçirmelerinin sağlanmasında; bir başka deyişle yaşam kalitesinin artırılmasında önemli farklar yaratabilmektedir.

Tüm bu iyileştirici özellikleriyle fiziksel aktivite alışkanlığına her zamankinden daha fazla ihtiyacımız olduğu COVID-19 sürecinde gerçekleştireceğimiz etkinliklerle ilgili önemli bazı konulara da dikkat çekmek isteriz.

Ülkemizde parklarda, deniz kenarlarında ve plajlarda yürüme alanları bulunmakta ve özellikle hafta sonlarında, sabah ve akşam saatlerinde yoğun olarak kullanılmaktadır. Bu etkinlikler açık alanlarda yapılmasına rağmen talebin yoğun olması nedeniyle COVID-19 bulaşması açısından risk oluşturmaktadır. Bu nedenle COVID-19 açısından aşağıda belirtilen önlemlere uyulmalıdır.

» Ateş, öksürük, burun akıntısı, solunum sıkıntısı şikayeti olanlar, COVID-19 tanısı alan veya temaslısı olanlar açık alanda bile olsa yürüme alanlarını kullanmamalıdır.

 » Kişiler arasında sosyal mesafe (en az 1 metre) korunarak aktivite gerçekleştirilmelidir.

 » Yürüme alanında (koşu yapanlar hariç) maske takılmalıdır.

» Tokalașma, sarılma gibi yakın temaslardan kaçınılmalıdır.

» Yürüme alanlarında bank, spor aleti vb. yerlerle el teması mümkün olduğu kadar az yapılmalıdır.

» Deniz kenarında hem yürüme alanı hem balık tutma alanı olarak kullanılan yerlerde, balık tutanların arasındaki mesafe en az 2 metre olmalıdır.

» Gözlere, ağız ve burna mümkün olduğu kadar dokunulmamalıdır.

» Yürüyüş kıyafetleri en az 60 0C’de normal deterjanla yıkanmalıdır.

Unutulmamalıdır ki COVID-19 ‘un neden olduğu küresel salgının önlenmesinde güçlü bir bağışıklık sistemi çok büyük önem arz etmektedir. Düzenli yürüyüş yaparak ve sağlıklı beslenerek bağışıklık sistemimizi desteklemeliyiz.

Maske, sosyal mesafe, hijyen kurallarına uyarak ve bağışıklık sistemimizi güçlendirerek COVID-19 salgınını atlatabiliriz.

Artık çok iyi biliyoruz ki “Koronavirüs, alacağımız tedbirlerden daha güçlü değildir….”

Herkese sağlıklı ve çokça hareket edebileceği güzel günler dileriz.