3 Mart Dünya Kulak ve İşitme Günü
25 Şubat 2022

Bebeklerde işitme kaybı erken dönemde tanımlanıp tedavi edilmediğinde, konuşma ve dil gelişimi zarar görür. İşitme kaybı, 1000 canlı doğumda 1-3 insidansla en yaygın görülen doğumsal defekttir. İşitme kaybı saptanan çocuklardan işitme desteği alabileceklerin belirlenmesi ve altı aydan önce gerekli müdahalelerin yapılması ile bu çocukların üç yaşında uygulanan dil gelişimi testlerinde normal sınırlarda sonuç aldığı gösterilmiştir. İşitme engeli erken dönemde tespit edilemeyen çocuklarda dil, sosyal ve kognitif yeteneklerin geliştirilmesi ve bu yeteneklerin ileride okul ve sosyal bütünleşme için kullanılmaları olanaksız görülmektedir.

Yenidoğan İşitme Tarama Programı “işitme kaybıyla doğan ya da doğum sonrası dönemde işitme kaybı ortaya çıkan çocuklarda işitme kaybının çocuğun konuşma gelişimini etkilemeden ve psikolojik ve sosyal açıdan sağlıklı bir birey olarak toplumdaki yerini almasını sağlayacak şekilde erkenden saptanması, tedavi ve rehabilitasyonunun sağlanması, toplumla sağlıklı bireyler kazandırılması amacıyla başlatılmıştır.

Program Özürlüler İdaresi Başkanlığı’nın koordinasyonuyla 29.09.2000 tarihinde Ankara Zübeyde Hanım Doğum Hastanesinde pilot program olarak başlatılmış, 2005 yılında AÇSAP Genel Müdürlüğüne devredilmiştir. Programın oluşturulma aşamasında Hacettepe, Marmara, 9 Eylül ve Gazi Üniversitelerinden destek alınmıştır. 2008 yılında 81 ilde ulusal program haline getirilmiştir.

İşitme sadece bebeklik döneminde değil çocukluk döneminin her evresinde büyük bir öneme sahiptir. İşitme kayıpları enfeksiyonlar, travmalar ve progresif işitme kaybı yapan genetik hastalıklara bağlı olarak doğum sonrası dönemde de ortaya çıkabilmektedir.  İşitme, eğitim ve iletişim için en önemli bileşendir. Okul döneminde daha da önemli hale gelmektedir. Kalıcı işitme kaybı yaygınlığının okul-yaşı nüfusta binde dokuza yükseldiği bildirilmektedir.  Bir ya da her iki kulakta kalıcı ya da geçici işitme kaybı okul-yaşı çocukların %14’ten fazlasını (1/7) etkilemektedir. Tek taraflı işitme kayıplarında bile sınıf tekrar oranı %37 olarak bildirilmektedir. İşitme kaybı dikkat, öğrenme ve sosyal işlevlerdeki sıkıntıları artırmaktadır. Çocuklardaki işitme kaybı yaygınlığı eğer gerekli tıbbi ve eğitim desteği sağlanamazsa okul başarısını olumsuz yönde etkileyerek önemli ekonomik kayıplara sebep olmaktadır. 
Dünyanın pek çok ülkesinde okul taramaları içerisinde; ulusal işitme taraması programları da yer almaktadır. Ülkemizde de işitme taraması, 81 ilimizde, ilköğretimin 1.yılında, belirlenen protokoller çerçevesinde, İlçe Sağlık Müdürlükleri ya da Sağlıklı Hayat Merkezlerinde görevli işitme taraması konusunda eğitimli sağlık personeli tarafından sahada uygulanmaktadır. 

Konunun önemi açısından 3 Mart Dünya Kulak ve İşitme Günü olarak belirlenmiştir. Hafta boyunca tüm illerimizde halka yönelik çeşitli etkinliklerle halkımıza bilgilendirme ve farkındalık ile konunun önemi aktarılmaktadır.Bu çalışmalarla taramanın önemi ve erken dönemde tanı tedavi ve rehabilitasyonun başlamasıyla elde edilen başarının devam etmesi amaçlanmaktadır.