Obezite günümüzde gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin en önemli sağlık sorunları arasında
yer almaktadır. Obezite genel olarak bedenin yağ kütlesinin yağsız kütleye oranının aşırı artması sonucu
boy uzunluğuna göre vücut ağırlığının arzu edilen düzeyin üstüne çıkmasıdır.
Obezitenin tanılanmasında BKI (Beden Kitle İndeksi) yaygın olarak kullanılmaktadır. BKİ, bireyin
vücut ağırlığının (kg), boy uzunluğunun (m cinsinden) karesine (BKI=kg/m2) bölünmesiyle elde edilen
bir değerdir.
Sınıflandırma BKİ(kg/m2)
Normal 18.5 – 24.99
Hafif Şişman, Fazla Kilolu 25 – 29.99
Şişman > 30
Bel Kalça Oranı, obezitenin tanılanmasında kullanılan diğer bir yöntemdir. DSÖ’ne göre
bel/kalça oranı kadınlarda 0.85’den ve erkeklerde ise 1.0’den fazla ise android tip obezite olarak kabul
edilmektedir. Bu dağılımın belirlenmesinde bel/kalça oranı kullanılmakta ise de, tek başına bel çevresi
ölçümü, karın bölgesindeki yağ dağılımı ve sağlığın bozulmasında önemli ve pratik bir gösterge olarak
kullanılmaktadır. Tek başına bel çevresi ölçümünün erkeklerde 94 cm, kadınlarda 80 cm ve üzerinde
olması hastalık riski ile ilişkilidir.
Obezitenin nedenleri arasında, aşırı ve yanlış beslenme alışkanlıkları, yetersiz fiziksel aktivite,
yaş, cinsiyet, eğitim düzeyi, sosyo – kültürel etmenler, gelir durumu, hormonal ve metabolik etmenler,
genetik etmenler, psikolojik problemler, sık aralıklarla çok düşük enerjili diyetler uygulama, sigaraalkol kullanma durumu, kullanılan bazı ilaçlar (antideprasanlar vb.), doğum sayısı ve doğumlar arası
süre yer almaktadır.
Obezite; vücut sistemleri (endokrin sistem, kardiyovasküler sistem, solunum sistemi,
gastrointestinal sistem, deri, genitoüriner sistem, kas iskelet sistemi) ve psikososyal durum üzerinde
yarattığı olumsuz etkilerden dolayı pek çok sağlık problemlerine neden olmaktadır. İnsülin direnci –
hiperinsülinemi, Tip 2 diabetes mellitus(şeker hastalığı), hipertansiyon (yüksek tansiyon), koroner arter
hastalığı, felç, uyku apnesi, astım, solunum zorluğu obezitenin neden olduğu sağlık sorunlarından en
bilinenleridir.
Obezite oluşmadan korunma büyük önem taşımaktadır. Obeziteden korunma, çocukluk
çağında başlamalıdır. Obezite tedavisi, bireyin kararlılığı ve etkin olarak katılımını gerektiren, tedavisi
zorunlu, uzun ve süreklilik arz eden bir süreçtir. Obezitenin etiyolojisinde pek çok faktörün etkili olması,
bu hastalığın önlenmesi ve tedavisini son derece güç ve karmaşık hale getirmektedir. Bu nedenle
obezite tedavisinde hekim, diyetisyen, psikolog, fizyoterapistten oluşan bir ekip gerekmektedir.
Obezite tedavisinde amaç, gerçekçi bir vücut ağırlığı kaybı hedeflenerek, obeziteye ilişkin
morbidite ve mortalite risklerini azaltmak, bireye yeterli ve dengeli beslenme alışkanlığı kazandırmak
ve yaşam kalitesini yükseltmektir. Vücut ağırlığının 6 aylık dönemde %10 azalması, obezitenin yol açtığı
sağlık sorunlarının önlenmesinde önemli yarar sağlamaktadır.
Obezite tedavisinde kullanılan yöntemler 5 grup altında toplanmaktadır. Bu yöntemler; tıbbi
beslenme (diyet) tedavisi, egzersiz tedavisi, davranış değişikliği tedavisi, farmakolojik tedavi, cerrahi
tedavidir.